Bilgisayarımı kapatıp masamdaki takvime baktım. Tarih 23 Ocak 2011’di ve şirketim Jotform beş yaşındaydı. Aralarında son derece yetenekli tasarımcı ve yazılım uzmanlarının bulunduğu 6 çalışanımız, günlerini ürünü geliştirmek için harcıyordu.
O zamanlar Jotform’un kurucusu ve CEO’su olarak daha çok stratejik büyüme konularına odaklandığımı düşünebilirsiniz. Belki de beni bilgisayarımın başında, tabloları ve müşteri kazanım oranlarını incelerken ve toplantıdan toplantıya koşarken hayal etmişsinizdir.
Sizi hayal kırıklığına uğratmış olacağım ama aslında o zamanlar günlerimi müşterilere destek olarak harcıyordum. Sabah bilgisayarımın başına oturduğum andan itibaren gün bitene kadar müşterilerden gelen e-posta ve soruları yanıtlıyordum. Adeta tek kişilik bir destek ekibiydim.
Ocak ayının o soğuk gününde ofisi kapatıp çıkarken bir şeylerin değişmesi gerektiğinin farkına vardım. Jotform’u dışarıdan hiç finansal destek almadan kurmuştum. Yavaş ama emin adımlarla büyüyor olmamız gururumu okşuyordu ama bir yandan da işler tuhaf bir hal almaya başlamıştı.
Ertesi gün ofise gelir gelmez ilk yaptığım şey bir iş ilanı vermek oldu.
2011 yılının sonuna yaklaşırken, eskiden tek başıma doldurduğum destek bölümünde dokuz yeni çalışanımız vardı.
Yavaş büyüyen bir startup şirketinin faydaları
Ekibi büyütme yönünde aldığım bu karar doğru bir adımdı ve bizi nihayetinde 9 milyondan fazla kullanıcısı olan bir şirket haline getirdi. Ama yukarıda anlattıklarımdan anlayabileceğiniz gibi bu kararı alma konusunda hiç acele etmedim.
O iş ilanını yayınladığım zamanlar hem desteğe ihtiyacımız vardı hem de ekibimize muhteşem insanlar ekleyecek ve şirket kültürümüzü geliştirecek kaynak, deneyim ve bilgi birikimini elimizde tutuyorduk.
Bugün Jotform dünya genelinde 200’den fazla çalışanıyla kullanıcılarına hizmet veriyor ve yavaş ve kararlı büyümesini sürdürüyor.
Birçok startup uzmanına göre işe alma konusunda hızlı, işten çıkarma konusunda daha da hızlı olmanız gerekir. Hatta belirli bir sermaye ve yatırımlar söz konusu olduğunda bu tavsiyeyi daha sık duyarsınız.
Büyük çaplı bir yatırım aldıysanız şirketinizi hızla büyütmeniz ve ilk andan itibaren ekibinizi eksiksiz bir şekilde oluşturmanız yönünde üzerinizde büyük bir baskı olur.
Bu nedenle şirketinizi yavaş adımlarla büyütürseniz başarılı bir işletme kurarken akıl sağlığınızı koruyabilir ve kişisel hayatınızdan ödün vermezsiniz. Ayrıca bu sayede harika insanlardan oluşan kocaman bir ekip kurabilirsiniz. Neden mi? Çünkü…
1. Tüm rolleri denemiş ve her rolün gerekliliklerini öğrenmiş olursunuz
2006 yılında Jotform’u ücretsiz bir ürün olarak piyasaya sürdüm. Ücretli versiyonu yayınlama zamanı geldiğindeyse ilk çalışanımı işe aldım.
Bu noktada tam olarak nasıl biriyle çalışmak istediğimi çok iyi biliyordum. Benim beceri ve yeteneklerimi tamamlayacak özelliklerin farkındaydım.
Yaklaşık bir yıl sonra ekibimize tam zamanlı bir tasarımcı katıldı. O zamana kadar tüm tasarım işlerini kendim yaptığımdan bu pozisyon için de hangi becerilerin gerekli olduğunu biliyordum.
Aynı durum pazarlama, muhasebe ve diğer tüm pozisyonlar için de tekrarlandı.
Her şeye sıfırdan başlayan bir şirket kurucusu olarak tasarım, geliştirme, destek, pazarlama, insan kaynakları, bulaşık ve temizlik olmak üzere her rolü denedim.
Her rolü denemiş olmanın faydasını, zamanı gelip de bir görevi başkasına devretmeniz gerektiğinde fazlasıyla göreceksiniz.
2. Ekibinizle birlikte öğrenebilir ve büyüyebilirsiniz
2006 yılında ürünümü ilk defa piyasaya sürerken bir lider değil, bir yazılım uzmanıydım. İnsanları nasıl yöneteceğimi ve motive edeceğimi bilmiyordum.
Ofiste sadece ben ve ilk çalışanım varken her gün öğle yemeklerini birlikte yerdik. Fikirlerimizi birbirimizle paylaşır, bu fikirler üzerine konuşurduk. Bu konuşmalar sayesinde çalışanımın verimliliğini artıran ve ilgisini çeken konuları öğrendim.
Zaman içerisinde hem bir patron hem de çalışanlarımın destekçisi oldum.
Yönetim konusunda sayısız hatalarım da oldu elbette. Yanlış insanları işe aldım ve çalışanlarımın ihtiyaç duyduğu her şeyi her zaman sağlayamadım. Ama omuzlarımda yatırımcıların baskısı olmadığı ya da bir anda 60 kişilik bir ekiple baş etmem gerekmediği için yaptığım hataların bedeli ağır olmadı.
Medium gibi büyük oranda yatırımla kurulan bir şirketin çalışanlarının üçte birini işten çıkarmak durumunda kalması büyük bir hata olarak görülebilir. Bu tarz bir hamle işleri ve insanların hayatlarını büyük ölçüde etkileyebilir. Bunu düşündüğünüzde ekibinizle birlikte yavaş adımlarla öğrenmenin ve büyümenin getirdiği özgürlüğü daha net görebilirsiniz.
3. Yeni çalışanlarınızı işe alıştırmak için etkili bir yöntem belirleyebilirsiniz
Jotform’da ekibimize katılan her yeni çalışan bir eğitim sürecinden geçer. Bu uygulamanın mucidi ben değilim; Facebook ve Zappos bu fikrin ilk uygulayıcılarından ama bizim şirketimizde bu süreç şöyle işliyor:
İşe yeni başlayan ekip arkadaşlarımız ilk aylarında kendi alanlarıyla ilgili görevlere ek olarak en az 100 destek sorusu yanıtlıyor. Bu sayede kullanıcılarımızı, yaşadıkları zorlukları ve ürünle ilgili geliştirme ihtiyaçlarını daha iyi kavrayabiliyor ve ürünün her bir ayrıntısını öğreniyorlar. Ne de olsa bir ürünün tüm ayrıntılarını bilmeden kullanıcılarınıza yardım edemezsiniz.
Birçok çalışanımız alışma sürecinde destek sorularını yanıtlama uygulamasının kendilerine paha biçilmez bilgiler kattığını ifade ediyor.
Ayrıca ekibimize yeni katılan çalışanlarımız birkaç hafta boyunca günde iki saat bir başka yazılım uzmanı, tasarımcı veya pazarlama uzmanının yanında çalışıyor. Bu uygulamayla kendi pozisyonlarında işlerin nasıl yürüdüğünü ilk elden öğrenmiş oluyorlar.
Ankara ofisimiz yerel üniversitelerden birinin kampüsünde bulunuyor. Bu sakin çalışma ortamının sunduklarından faydalanıp yeni çalışanlarımızla yürüyüşe ya da öğle yemeğine çıkmaya çalışıyorum. San Francisco ofisimizde ise insana dinginlik veren körfez manzarasına karşı Embarcadero’da yürüyüşe çıkıyoruz. Bu yürüyüşlerde çalışanlarımıza Jotform hakkında hikayeler anlatıyor ve onları tanımaya çalışıyorum.
İnsanlarla bireysel olarak etkileşimde olmaya büyük önem veriyorum ve bu sayede aramıza yeni katılan çalışanlarımızın şirketimizde neler başarmak istediklerini öğrenebiliyorum. Bazen bir pozisyon için işe aldığımız bir çalışanımızın başka bir rol için daha uygun olduğunu fark edebiliyoruz.
Hızlı bir işe alım sürecine girişmiş olsaydım yeni çalışanlarımızı tanımak için ayırdığım bu zamanı bulamayabilirdim.
4. Şirket kültürünüzü güçlendirebilirsiniz
Startup kültürü son zamanların en çok konuşulan konularından biri. Başarılı girişimcilerin çoğu, kültürün şirketlerinin temelini oluşturduğunu ifade ediyor.
Jotform’da, yalın startup felsefesi ve Eric Ries’tan ilham aldığım, sürekli gelişime dayalı bir kültür oluşturdum.
Birçok yazılım şirketinde aylık ya da altı aylık yayınlama döngüleri uygulanır ama Jotform için bu geçerli değil. Biz, ürünümüzde yapacağımız değişiklikleri vakit kaybetmeden yayınlamaya çalışıyoruz.
Yeni çalışanlarımız için bu yaklaşımımız bir kültür şokuna neden olabiliyor ama kısa sürede herkes ürüne doğrudan etki etme fırsatını benimsiyor. Bu süreç çalışanlarımıza güç veriyor ve onlara çalışmalarıyla fark yaratma şansı tanıyor.
Yukarıda bahsettiğimiz sürekli gelişme ilkemize göre, aramıza yeni katılan ekip arkadaşlarımızdan ilk günlerinde ürünle ilgili bir güncelleme geliştirmelerini istiyoruz. Bu uygulamayla işe alışma sürecini kolaylaştırmayı ve çalışanlarımıza üründe doğrudan değişiklikler gerçekleştirme fırsatı sunmayı amaçlıyoruz.
Gün sonunda çalışanlarımızın yüzünde gördüğümüz ışıl ışıl gülümsemeler bizim ödülümüz oluyor.
İş başında kazanılan bu deneyimin bizi ne kadar geliştirdiğini gördükçe ekibimle gurur duyuyorum. Ekibimizdeki herkes, önümüze engeller çıksa bile öğrenmek ve yeniliğe kucak açmak için bir arada olduğumuzu görmüş oluyor ve bu sayede herkes ürünün gelişimine katkıda bulunabiliyor.
5. Güçlü ve üretken ekipler kurabilirsiniz
Jotform’da içerisinde birçok fonksiyonu barındıran, 5-6 kişilik ekipler halinde çalışıyoruz. Karmaşık bir ekip yapısı yerine içerisinde yazılım uzmanı, tasarımcı, arayüz uzmanı, veri uzmanı ve gerekli olan diğer tüm rollerin bulunduğu ayrı ekipler oluşturuyoruz.
Aramıza yeni katılan arkadaşlarımızın çoğu daha önce bu şekilde çalışmadıklarını belirtiyor ama ben, bu yöntemin iş birliğini geliştirdiğine inanıyorum. Her projenin birçok farklı yönü var ve her ayrıntının dikkatlice ele alınması büyük önem arz ediyor. Bu yöntem sayesinde üründeki küçük hatalar büyümeden önlenebiliyor.
Etkin bir iş akışı oluşturarak herkesi bir araya getirebilir ve herkesin fikir paylaşımı yapacağı bir ortam oluşturabilirsiniz.
Ekibinizin yavaşça büyümesi rekabet açısından size fayda sağlar
Jotform için neyin faydalı olduğunu zamanla öğrendim. Peki, sizin için neler fayda sağlıyor?
Doğru yöntemi bulmak zaman alır.
Dışarıdan finansal destek almadan şirketinizi kurmak size kendi yönteminizi belirleme ve kendi planınıza uygun şekilde büyüme özgürlüğü sağlar.
12 yıldan uzun süredir çalışanlarıma kulak veriyor, herkesin ne istediğini ve neye ihtiyaç duyduğunu anlamaya çalışıyorum. Her zaman herkesin istediklerini sunamıyor olabilirim ama elimden gelenin en iyisini yapmak için gayret gösteriyorum. Bu yaklaşımım sayesinde oldukça rekabetçi olan bu alanda son derece yetenekli insanlarla çalışma fırsatı yakaladım.
Jotform olarak mükemmel bir ürün ortaya koymayı amaçlıyoruz ama bu amaç uğruna çalışırken hayatlarımızdan ödün vermemeye de gayret gösteriyoruz. Müşterilerimizin memnuniyeti için sürekli olarak çalışıyoruz ama bu uğurda gecemizi gündüzümüze katıp kendi hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz.
Herkes gibi bizim de hatalarımız oluyor ve bu hataları düzeltmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Kapımızı gelişmelere açık tutuyoruz.
Yorum Gönder: