Jotform olarak 2017 yılını yeni bir fikir üzerinde çalışmaya ayırdık. Bu yeni fikri hayata geçirmek, ekibimin 326 gününü aldı ama akıllı bir ürün geliştirme stratejisi oluşturmak benim 10 yılıma mâl oldu. Büyük düşünmenin, akıllıca çalışmanın ve kullanıcılarımıza en iyisini sunmanın yolunu 10 yılda keşfettim.
Jotform’un ilk beş yılında dişimizi tırnağımıza takıp çalıştık, kimi zaman başarısız olduk ve kullanıcılarımıza mükemmel ürünler sunamamanın burukluğunu yaşadık.
Sonraki beş yılda ise sürekli olarak küçük geliştirmeler yayınladık. Büyük bir gelişme veya duyuru olmadı. Yeni bir ürün duyurmanın heyecanını yaşamadan ya da kendimize uzun vadeli bir hedef koymadan beş yıl geçirdik. Sonunda elimizde kalansa geçmişten çıkıp gelmiş gibi görünen darmadağınık bir ürün ve onları bırakıp gittiğimizi düşünen kullanıcılar oldu.
Sonunda küçük ve devamlı gelişmeler sunmaya devam ederken büyük planlar yapmayı öğrendik.
Bu yaklaşım ekip yapımızdan şirket içi deneme süreçlerimize kadar ürünümüzü her şeyiyle geliştirdi. Artık tüm süreçlerde müşterilerimizle ortaklaşa bir iş ortaya çıkardığımızı hissediyoruz.
Peki, bu yaklaşımımızı şekillendirmemiz neden bu kadar uzun sürdü?
Belki de bunun en önemli sebebi benim destek sayfasına gelen soruları yanıtlamakla, şirketin insan kaynakları ihtiyacını karşılamakla ve kahve yapmakla çok fazla zaman harcıyor olmamdı. Dışarıdan tek bir kuruş bile finansal destek almadan kendi şirketini kuran bir girişimci olarak her şeyi tek başıma yapmaya çalışıyordum.
Bir süre sonra üzerimdeki yükü hafifletmek için bir destek ekibi oluşturmaya karar verdim. Şirketimiz büyümeyi sürdürürken önemli süreçlerimizi yürütecek akıllı insanlara ihtiyacımız vardı.
Sonunda destek bölümünden ve insan kaynakları işinden kurtulup zamanımı strateji belirlemeye adamaya başladım. Kendi içerisinde birçok fonksiyonu barındıran küçük ekipler (2 numaralı başlığa bakabilirsiniz) kurduktan sonra biraz nefes alabilir hale geldim.
Artık büyük hedefler belirleyecek zamanım ve alanım var.
Bu yazımda bana bu fırsatı sunan ve Jotform olarak benimsediğimiz sekiz adımlık ürün geliştirme stratejimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Siz de kendi geliştirme sürecinizi gözden geçirmek istiyorsanız aşağıda sunduğumuz adımları dilediğiniz gibi kullanabilir, kendinize göre ayarlayabilir ve kullanıcılarınıza gururla sunacağınız harika ürünler yaratabilirsiniz.
1. Yıllık bir stratejik plan belirleyin
Jotform’da uyguladığımız yaklaşıma göre yıl içerisinde ana ürünümüzü geliştirmeye devam ederken her yıl için tek bir stratejik proje belirliyoruz.
Örneğin, 2016 yılında Form Oluşturma Aracımıza yeni bir soluk getirip müşterilerimize yenilenmiş ve modern bir deneyim yaşatmak için tasarımımızı güncelledik. 2017 yılı ise yakın zamanda piyasaya sürdüğümüz Jotform Kartlar ürünümüze ayrılmıştı.
Yeni fikirler üretmek için, müşterilerden gelen geri bildirimlerden tutun da eski yöntemlerden biri olan SWOT analizine kadar birçok farklı yola başvurabilirsiniz. Ama tüm süreçlerinizin temelinde şu iki soru olmalı:
- Bu plan beni ve ekibimi heyecanlandırıyor mu?
- Bu proje oyunun yönünü değiştirip insanların hayatını güzelleştirebilir mi?
2. İçerisinde birçok fonksiyonu barındıran küçük ekipler kurun
Jotform’da 100’den fazla çalışanımız, birçok fonksiyonu içinde barındıran, 5-6 kişilik gruplar halinde çalışıyor. Her ürün ekibinde, arayüz ve CSS geliştiriciler, tasarımcılar, yazılım uzmanları, veri bilimciler ve diğer gerekli fonksiyonlar yer alıyor.
Her ekip diğerleriyle uyumlu şekilde çalışıyor. Böylece hiç kimse bir sorunu tek başına çözmek zorunda kalmıyor ve her proje bir dizi farklı fikir, beceri ve stratejinin harmanından doğuyor. Ekip arkadaşlarımızdan her biri bu büyük yapbozun önemli bir parçasını oluşturuyor ve birlikte büyük işlere imza atabiliyoruz.
3. Fikir haftalarıyla tablonuza yeni renkler ekleyin
Jotform olarak, herkesin kendi fikrini özgürce ortaya koyduğu, yaratıcılığımıza farklı boyutlar kazandıran fikir haftaları düzenlemeye bayılıyoruz. Farklı fikirlere kapımızı açıp hatalı veya henüz tamamlanmamış olmasına bakmaksızın bu haftaları mutlaka bir prototiple bitiriyoruz.
Özellikle müşterilerinizin sizden kesin bir beklentisi yoksa şirketinizde bir fikir haftası düzenleyerek ekip olarak farklı düzlemlerde keşfe çıkabilirsiniz. Değişik fikirlerin ortaya dökülmesiyle oluşan bu rengarank havuzdan, uygulanabilecek fikirleri seçip gerçek kullanıcılarınız üzerinde denemeye geçebilirsiniz.
Örneğin, yeni özelliğimiz olan Jotform Kartlar’ın gelişim sürecinde üç ürün ekibiyle birlikte yedi fikir haftası düzenledik. Böylece sürecin sonunda elimizde 21 ürün prototipi oldu. Sunulan çeşitli fikirlerin harmanlanmasıyla da yenilikçi ve modern bir ürün doğdu.
4. Büyük gelişmeler üzerinde sessizce çalışırken sürekli olarak bir şeyler yayınlayın
En güzelini en sona saklayın.
Yeni ürününüzü ya da yeni sürümü herkese duyurmadan önce küçük bir kullanıcı grubuyla denemelere başlayın ve zamanla grubu yavaş yavaş büyütün.
Kullanıcılarınızdan geri bildirim isteyin, sorunların temeline inin ve yeni sürümü eskileriyle kıyaslayın.
Kontrollü denemeler sizi mükemmele götürecek en güvenli yoldur.
5. Başarı ölçütlerinizi iyi belirleyin
Kullanıcı aktivasyon oranı bizim göz bebeğimiz. Jotform olarak bu oranı yakından takip ediyor ve yeni bir ürünün ya da sürümün başarısını buna göre değerlendiriyoruz. Mesela 100 kişi yeni hesap oluşturduysa kaçı aktif kullanıcı olarak devam ediyor diye bakıyoruz
İşte bu noktada test grupları oldukça faydalı oluyor. Kendimize şunu soruyoruz: Ürünümüzde bir değişiklik yaptığımızda veya yeni bir sürüm yayınladığımızda aktif kullanıcı sayımız artıyor mu, yoksa azalıyor mu?
Ürünün geliştiricisi olarak kendi eserinize fazla yakından baktığınız için bazı noktaları net göremezsiniz. Temel ölçütleri kesin çizgilerle belirlemeden yeni bir tasarımın veya geliştirmenin başarılı olup olmadığını anlayamazsınız. Verileri inceleyin, kafanızdaki sesleri bastırın ve değerlendirmelere göre ürününüzü geliştirin.
6. Müşterilerinize sorun
Kullanıcı yorumları gelişiminizin anahtarıdır.
Jotform olarak kullanıcılarımızın ürünle etkileşimini yakından takip ediyoruz. Böylece ürünümüzün kullanımını kolaylaştıracak küçük geçişleri ya da daha önce kimsenin fark etmediği büyük eksiklikleri daha net görebiliyoruz. Ürün içerisindeki geri bildirim butonları ve “eski sürüme dön” seçenekleriyle müşterilerimizin ne düşündüğünü anlamaya çalışıyoruz.
Kullanıcılar eski sürüme dönme butonuna tıkladığında karşılarına neden eski sürüme dönmek istediklerini soran bir pencere çıkıyor ve kullanıcı buraya herhangi bir neden yazabiliyor. Kullanıcılarımızla aramızdaki bu küçük etkileşim bile sorunun tam olarak ne olduğunu ve hangi kısmın neden düzgün çalışmadığını anlamamızı kolaylaştırıyor.
7. Işıltı katın
Hiçbir zaman kullanıcılarımızın karşısına acemice tasarlanmış bir ürünle çıkmak istemiyoruz. Eğer çıkarsak kullanıcılarımıza ve bu ürüne emek veren herkese haksızlık etmiş oluruz.
Bu yüzden, yeni bir şeyler yayınlamadan önce sorunları çözmeye haftalar önceden değil, aylar önceden başlıyoruz. Sorunları günlük olarak takip ediyor ve en kısa sürede çözüme kavuşturmaya gayret gösteriyoruz.
Sonunda yeni ürünümüzü piyasaya sürdüğümüz gün bizim için adeta bir bayram günü oluyor. Yeni ürünümüzün, en güzel elbiselerini giyip şeker toplamaya çıkan çocuklar gibi pırıl pırıl parladığından emin olmaya çalışıyoruz.
8. Stres düzeyinizi düşürün
Büyük gün kapıya dayanmadan UZUN zaman önce detaylı bir plan yapın.
Nelerin yolunda gitmeyebileceğini etraflıca düşünün ve bir sorun çıktığında bununla nasıl baş edeceğinizi tasarlayın. Üstesinden kolayca gelebileceğiniz ufak tefek sorunlar dışında herhangi bir sorun kalmadığından emin olun.
Bütün bu adımları izlediyseniz artık büyük gün için hazırsınız demektir. Umut vadeden basit bir fikirden göz kamaştıran bir ürüne varmanın tadını çıkarın.
Şimdi ekibinizle birlikte başarınızı kutlama zamanı. Ne de olsa bu çorbada herkesin tuzu vardı.
Jotform olarak yukarıdaki adımları izleyip sonunda ortaya çıkardığımız ürünü merak edenleriniz için: Karşınızda Jotform Kartlar.
Yorum Gönder: